Toplu Yaşam Yerlerinde, Yağmur Sularının Günlük Hayatta Kullanımı Projesi

Su, insanın hayatta kalması ve sağlıklı yaşaması için zorunludur ve ekonominin birçok sektörü için önemlidir.

Giriş

Su, insanın hayatta kalması ve sağlıklı yaşaması için zorunludur ve ekonominin birçok sektörü için önemlidir.  Ancak kaynaklar, yer ve zaman olarak düzensiz bir şekilde dağılmış ve insanoğlunun faaliyetleri nedeniyle baskı altındadır.

Dünya çapında, insan faaliyetleri ve doğal güçler kullanılabilir su kaynaklarını azaltmaktadır. Halkın suyun daha iyi kontrol edilmesi ve korunması gerekliliği hakkındaki bilinci son yıllarda artmış olmasına rağmen, ekonomik gerçekler ve siyasi düşünceler hala su politikasını her düzeyde kullanma eğilimindedir. Bilime ve en iyi uygulamalara nadiren yeterli oranda inceleme imkânı verilmektedir.

Su kaynakları üzerindeki baskılar özellikle – kentleşme, nüfus artışı, artan yaşam standartları, su için artan rekabet ve kirlilik gibi insan faaliyetleri sonucunda artmaktadır. Bunlar iklim değişimi ve doğal koşullardaki değişiklikler ile daha da şiddetlenmektedir. (1)

Dünyadaki suyun küresel dağılımı görselinden de görüleceği üzere tatlı su Dünya’daki suyun sadece %2,5’lik kısmını oluşturur ve bunun çoğu buzullar ve buz tabakaları içerisinde donmuş haldedir.  Kalan donmamış haldeki tatlı su başlıca yer altı suyu olarak bulunmaktadır. Herhangi bir çaba sarf etmeden yer üstünde ya da hava da içilebilir halde bulunan su miktarı ise dünyadaki toplam suyun sadece ve sadece %2,5’inin %0,4’ü dür.  

Donmamış haldeki tatlı suyun neredeyse tamamı yerin altında yeraltı suyu olarak bulunur. Genellikle yüksek kalitede olan yeraltı suyu çoğunlukla içme suyu sağlamak ve kuru iklimlerde çiftçiliği desteklemek için çekilmektedir. Yer altı suyu doğanın yeniden doldurabileceğinden daha hızlı çekilmediği sürece kaynak yenilenebilir sayılır, fakat birçok kuru bölgede yeraltı suyu kendini yenilemez ya da çok yavaş biçimde yeniler. Az sayıda ülke yeraltı suyunun kalitesini ya da kullanılan oranı ölçmektedir. Bu da suyun yönetilmesini zorlaştırmaktadır.

Burada karşımıza çıkan en temel sorun kişilerin su içmelerine engel olunamayacağına göre artan su talebinin nasıl karşılanacağıdır. Bunun için de farklı çözüm önerileri geliştirilmektedir. Bunlar yağmur suyunu verimli kullanma, yüzey sularını yeraltına yönlendirme, barajlar ve baraj gölleri ve suyun nehir havzaları arasında nakledilmesi gibi önerilerdir. 

Su kaynaklarının akılcı ve sürdürülebilir kullanımı mekânsal ve sektörler arası planlama ve karar verme süreçlerinin eşgüdüm ve entegrasyonu ile başarılabilir. Su kaynaklarının yönetiminde iki temel husus ortaya çıkmaktadır: bunlardan biri su kaynaklarını korumak, diğeri sürdürülebilir bir şekilde su kaynaklarının kullanımını yönetmektir. (2)

Yazının devamı