Alternatif Eğitim Modelleri: Doğa’nın Dili İle İletişim

Konu : Yaşam

Doğa’nın dili ile öğrenen çocuklar daha mutlu..

Doğa’nın dili ile öğrenen çocuklar daha mutlu..

 

“Doğa tarihi konusunda bilgisi olmayan bir kişi için kırlarda ya da sahilde yapılan bir gezinti, onda dokuzu yüzleri duvara dönük duran harika sanat yapıtları ile dolu bir galerinin içinde yapılan bir yürüyüş gibidir.”

Thomas Huxley

 

Mayıs ayı yazımızda 200 yıllık eğitime alternatif çözüm: Ekoloji Eğitimi başlıklı yazımız ile doğa eğitiminin çocuk gelişimindeki önemi ve anne-babaların çocukları ile doğada nasıl vakit getirebileceğine dair bilimsel etkinlikleri kaleme aldık. Bu ay ki yazımızda Doğa’nın dili ile iletişim: Alternatif Eğitim Modelleri başlığı altında Reggio Emilia, Walldorf, Montessori gibi eğitim modelleri ve öğrenci profillerini kaleme alacağım.

 

İlk olarak Alternatif Eğitim Modeli ne değildir? diyecek olursak, Alternatif eğitim terimi özellikle gerçek anlamda alternatif uygulamaların bulunmadığı ülkelerde literatürdeki anlamının çok dışında uygulamaları akla getirmektedir. Örneğin ülkemizde alternatif eğitim denildiğinde e-öğrenme, uzaktan eğitim, yurtdışı eğitim programları, kısa süreli gerçekleşen atölyeler, yaz kampları gibi eğitim pratikleri ya da alternatif eğitim içinde yer almayan okul sistemleri, eğitim yöntemleri akla gelebilmektedir. Türkiye’de çok iyi bilinmeyen bir alan olması, bu yanlış algının oluşmasını normal kılmakla beraber, “alternatif eğitimin” yaygın olduğu ülkelerde dahi bu terimin farklı anlamlarda kullanıldığı görülmektedir. 

 

Alternatif Eğitim modelleri dendiğinde;

  1. 1. Seçim: Öğretmen ve öğrenciler alternatifte gönüllü olarak bulunmalıdır. Alternatif okul mutlaka öğrencinin bulunmak istediği bir yer olmalıdır.
  2. 2. Her öğrenciye açık olmak: Gerçek bir alternatif okul tüm öğrencilere açık olmalıdır: sözde ortalamanın altında, ortalama ya da “zeki”, ilerici, politik, sözde azınlık, ya da sadece farklı gibi sıfatlarla sınırlandırılamaz. 
  3. 3. Süreklilik: Öğrenciler bir alternatifte olmayı seçebilmenin yanında orada kalma tercihine de sahip olmalıdır. Alternatif okullar kısa dönemli rehabilitasyon programlarından farklı olarak süreklilik sağlayan okullardır. 

Öğrenmek için tek bir en iyi yol yoktur: Alternatif eğitim ve öğrenme biçimleri aynı şeydir. Herkes farklı öğrenir fikri alternatif görüşün temel katkılarından birisidir. Büyük öğrenci gruplarına aynı konferansın, aynı kitaptan aynı görevlerin, aynı testlerin verildiği geleneksel yaklaşımlar bütün öğrencileri aynı sayar.

Gerçek bir alternatif okulun müfredat / öğrenme / değerlendirmesi: Bireyselleştirilmiş, farklılaştırılmış, kişisel hıza uygun, esnek, özelleştirilmiştir (aynı amaç için öğrenciye en uygun alternatifleri sağlayan). Eğer program öğrenci öğrenme stilleriyle ilgili bir öğrenme çevresine sahip değilse bir alternatif değildir.

  1. 4. Küçük: Alternatif okulların genellikle öğrenci sayıları 10-400 arasındadır. Alternatif okulların daha sıcak bir okul iklimine sahip olabilmesi için küçük olması savunulur.
  2. 5. Paylaşarak karar verme: 1970’lerin başından itibaren, öğrencilerin ve ailelerin kararlarda paylarının olması, alternatif programların ana bir karakteristiği olarak okulu etkilemiştir. Birçok açıdan alternatif programları geleneksel okullardan farklı yapan buydu. Alternatif eğitimciler öğrencilerin kendilerinin yarattıkları kurallara uyma eğiliminde olduklarını varsaydılar. Özgür okul hareketinden bugünün alternatif eğitimcilerine kadar, öğrencilere okul ya da sınıf kararlarının bir parçası olmak için şans vermek karakteristik özelliktir.

 

Bu beş temel özelliğe, bireyselleştirilmiş bir müfredat ve eğitim sağlanması, sıcak bir okul ikliminin yaratılması, toplumu kapsaması, akademik yönlendirme kadar sosyal / aile, ekonomik yönlendirmede de bulunulması, öğretmen ve öğrencinin beraber oluşturacağı alternatif değerlendirme yöntemlerini kullanması, sosyal hizmet eğitimini teşvik etmesi, alternatif programlama ve kayıt politikalarına sahip olması eklenebilir.

Yazının devamı