Deniz Yolları

Başlık ve geçmiş zaman sanki Devlet Deniz Yolları gibi bir eski zaman hikâyesini anımsatır gibi oldu ama öyle değil tam anlamı ile deniz yolları.

Başlık ve geçmiş zaman sanki Devlet Deniz Yolları gibi bir eski zaman hikâyesini anımsatır gibi oldu ama öyle değil tam anlamı ile deniz yolları. Virajı yokuşu inişi olmayan ama ara sıra engebeli ve de en önemlisi bakım istemeyen yollar. 

 

Öyle ya karayolu dediniz mi hemen akla asfalt, yol çizgileri, işaretler menfezler kanallar köprüler alt geçitler üst geçitler petrol istasyonları dinlenme tesisleri ne isterseniz var olan şeyler gelir. Ve elbette en önemlisi de sürekli bakım gerektirir tüm bunlar. Hem de ne bakım bir tarafı bakıma aldınız mı diğer tarafta yoğunlaşan trafik boşa geçen saatler boşa harcanan yakıt ve elbette insanı çileden çıkartan durumlar. 

Ya deniz yolları. Ne bakımı var ne de sizi çileden çıkartacak durumu. Olsa olsa zevk verir insanın içine huzur katar.  Her ikisinde de araçlar var. Birinde minnacık şeyler diğerinde ise teknoloji ne kadar yapabilir ise o kadar devasa şeyler. Karadakinin her birine bir motor lazım denizdekine de ama biri bir taşırken diğeri milyonlar taşıyabiliyor.

İşte bu ay sizlerle bu deniz araçlarının her birinde olması gereken ve Otomatik Tanımlama Sistemi, Automatic Identification System (AIS) olarak adlandırılan bir sistemin verilerinden bahsedeceğim. Her bir gemi bu vericiyi takmak ve izlediği rotayı da dolayısı ile veri bankasına aktarmak zorunda olduğu için zaman içerisinde gemilerin izlediği rotalar kendini yoğunluk haritası olarak belli etmekte ve daha çok kullanılan deniz yolu daha kırmızı renklerle ifade edilmektedir. Bu rotalara bakarak yurdumuzdaki ve dünyadaki deniz yollarına sizlerle birlikte bakmak istedim.

 

Elbette deniz yolları denilince akla ilk gelen doğal olarak Marmara bölgesi. İstanbul Boğazına bakmaya gerek bile yok. O kadar yoğun ki renk koyu kırmızı. Ancak Marmara ve Karadeniz çıkışına bakınca hatlar hemen kendini belli ediyor. Marmara Denizinde Boğazları birbirine birleştiren iki hat. Biri kuzeyde diğeri güneyde. Çift yol yapılmış bile sadece hız 110 km değil ortalama 11 deniz mili diyelim. Arada da Tekirdağ Bandırma İzmit Körfezi Bandırma Körfezine bağlantılar izlenmekte. İmralı adası etrafındaki deniz trafiğine kapalı alan neresi derseniz işte o da ortada duruyor.

Bu yoğunluk Marmara’ya daha yakından bakmamızı gerektiriyor. İşte bunu da Şekil ‘de sizlerle paylaştım.

 

Marmara üzerindeki trafik Karadeniz’e nasıl yansıyor derseniz bunu da daha büyük ölçekte tüm Karadeniz’e bakarak izleyebiliriz. Bizim kıyılarda Zonguldak, Samsun ve Trabzon haricinde bir deniz trafiği yok. Diğer ülkelere bakınca onların da her birinin en işlek limanlarını izlemek mümkün. Ana yollar tali yollar. İsteyen istediği amaçla kullanır aklını kullanan nereden nereye daha çok gemi trafiği var nerede nasıl yatırım yaparım a kadar uzanan bir yelpazede bu verileri değerlendirebilir.

 

Şekil 4’te de Ege ve Akdeniz bölgelerimiz. Ege beklendiği gibi örümcek ağı gibi. Nedeni de komşunun deniz ile olan aşkı, ilişkisi. Oradaki deniz yollarına ve de bizdekilere bakarsanız kimin daha denizci olduğunu hemen görebilirsiniz. Zaten o bölgelerimizde yaşayanlar da hangi bayraklı gemilerin yük ve yolcu taşıdığını çok iyi bilir.

Akdeniz’e gelince sahillerimizdeki trafiğin nedeni büyük ölçüde İskenderun Körfezine bağlı petrol taşımacılığı ile ilgili. Ancak tali yollar sadece Antalya Taşucu ve Mersin ile bağlantılı.

 

Yavaş yavaş ölçekleri büyültüyoruz farkına vardıysanız. Şimdi Şekil5’te gösterilen tüm Akdeniz ve Batı Avrupa’ya bakalım.  Akdeniz’de belirgin yük Adriyatik Denizinde ve kıyılarda. Akdeniz’de Avrupa ve Afrika arasında kuzey güney yönünde trafik yükü yok gibi. Batı Avrupa’da İngiltere etrafında Manş Denizinde Baltık Denizinde deniz yolları yoğun olarak kullanılıyor. BENELUX ülkelerinde de elbette sadece BENE’de. Ama unutmayın oralarda nehirlerde de çok yoğun taşımacılık faaliyetleri var. İşte Hollanda önlerindeki deniz trafiğinin nehirler kanallar ile bağlantısı ve Hollanda’nın en ücra köşelerine kadar uzanan deniz yolları da Şekil 6’da . Bunların bir de denizden ortalama 25 metre daha alçak seviyede olan bir ülkede yapıldığını da unutmayın. Gelişen teknoloji her nedense deniz yollarını mümkün olan en üst seviyede kullanıyor. 

 

Küresel anlamda deniz yollarına bakarsak deniz (Şekil 7) taşımacılığının boyutlarını daha net bir şekilde görebiliriz. İnsan şaşırıyor değil mi? Kıtalar arası ne kadar da yoğun taşımacılık var. Yine de en yoğun taşımacılık Akdeniz’de ama bunun bir başka nedeni de Akdeniz’in diğer denizlere göre küçük kalması. Akdeniz’de kıtalar arası (Avrupa/Afrika) bir sefer saatler sürerken Okyanuslarda bu iş onlarca gün sürmekte.  Kabaca Okyanuslar ile Akdeniz’i karşılaştırırsanız ne demek istediğimi çok daha iyi anlayabilirsiniz. Akdeniz’i kürek çekerek geçti derler ve bilmeyen için bu ne büyük bir başarıdır.  Bende derim ki aman hızlı kürek çekme karşı kıyıya çarparsın. O kadar yakın iki kıyı birbirine. Ama birisi Okyanusu hele de Pasifik Okyanusunu kürekle geçti derlerse onun karşısında şapka çıkartın derim. Hemen Karadeniz’i Akdeniz’in tamamını şöyle gözünüz ile bir ölçekleyin ve yerleştirin Büyük Okyanusa. İşte denizci devlet olmak, Okyanuslarda gezmek dolaşmak avlanmak ve oralara askeri ve sivil anlamda hükmetmek demektir. Hele birde denizi dahi olmayan bir devlet var ona hayranım. Dünyanın ikinci en büyük konteyner taşımacısı en lüks transatlantik gemilerinin işletmecisi Mediterranean Shipping Company (MSC) merkezi orada. İtalyan Aponte ailesine ait ama merkez İsviçre’de, gölü var sadece ama denizlere hükmediyor. 

 

Şekil 8’de gösterilen ise petrolün kalbinden çıkan tankerlerin izlediği yol. Her biri oradan buradan depolarını dolduruyor. İyi de körfezden çıkış sadece ve sadece Hürmüz Boğazından geçerek oluyor. Kontrol noktası burada. İşte bu nedenle büyük devletler burada askeri varlıklarını sürdürmek ve petrol akışını güvence altında tutmak zorunda. Düşünün dünyayı besleyen hareket ettiren petrolün çoğu buradan geçmek zorunda. Gelin daha yakından bakalım bu Hürmüz Boğazına (Şekil 9)

 

Bir yanı İran diğer yanı Oman’a ait belki de dünyanın en önemli ekonomik darboğazı. Petrole dayanan ekonomilerin gözü kulağı burada. Polisi de belirli ülkeler.

İşte sizlerle dünya denizlerinde kısa bir gezinti. Asfaltı olmayan dümdüz deniz yolları. Önemi yoğunluğu kimlerin buralarda hüküm sürdüğü. Biz sadece bakıyoruz, bekliyoruz ki cruise gemileri bizim limanlara da uğrasın, birkaç saat bile olsa gelseler diye bekler dururuz. Hele o container gemileri. Düşünün ki o gördüklerinizden daha fazlası da hangarlarda ve de her biri bir TIR yükü. Her birinde 3-5 bin, devasa olsnlarda ise 8-10 bin TIR yükü mevcut ve saat gibi çalışırlar.

İşte gelişen ekonomilerde bizde TIR ların tek tek memleketler arası taşıdığı konteynerlerin yüzlercesi demir yollarından geçer ve yükün çoğu da deniz yollarından taşınır. Ne aşınması var ne de virajı, ara sıra engebeli hepsi o kadar.  Ya bizde, her biri kamyonlarda, her biri asfaltta lastik üzerinde trafik keşmekeşi almış başını gidiyor çözüm daha çok yol daha çok köprü ve daha çok kara taşımacılığı. Üç yanımız deniz kimin umurunda. Avunur dururuz Piri Reis ile, Barbaros Hayrettin ile ama iş deniz yollarına gelince biz zoru severiz diye hemen gözümüzü karaya çeviririz. Ben bunun nedenini genlerimize bağlıyorum. Öyle ya Orta Asya’dan göç etmiş gelmişiz at üzerinde. Bizde denizde doğan belki de hiç yoktur ama komşuda çoktur. Genlere işlenmiş bir kere. Biz karacıyız komşu denizci. 

 

This month what I will share with you is rather unique picture that is created by its users. Marine traffic density or roads at sea. Unlike roads at land marine roads has no bends and most important of all they do not need maintenance. Though they may me bumpy from time to time mot of the time it further gives you a pleasure. At present, each and every ship has to carry an instrument called as Automatic Identification System (AIS). These instruments broadcast detailed information about the vessel and its route speed tonnage etc. Thus over the years one can reach a density map that designated by each ship route over the World oceans. This month I will try to discuss these with you starting from our inland sea Marmara end then broaden our perspective towards the mother of seas, to oceans.