Üçüncü Havalimanı Ve Kuşların Göç Yolları

TBMM sunulan bir önerge; CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, 3. Havalimanı projesinin yerli kuşlardan kaynaklanan Uçuş Güvenliği Riski Uluslararası Standartlarına uygun olmadığı iddiasını Meclis’e taşıdı.

TBMM sunulan bir önerge; CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, 3. Havalimanı projesinin yerli kuşlardan kaynaklanan Uçuş Güvenliği Riski Uluslararası Standartlarına uygun olmadığı iddiasını Meclis’e taşıdı. Tanrıkulu, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığına sunduğu soru önergesinde şunları sordu: “Sinyaller kullanarak kuşların rotasını değiştirecek bir sistem kullanılmakta mı? ÇED Raporu’nda kuşların en az 2 yıl süreyle izlenmesi gerekliliğinin yerine getirilmediği iddiası doğru mu? 3. Havalimanı projesinin İstanbul’un kıtalararası kuş göç yolu üzerinde olması göz ardı edilerek hazırlanmasının sebebi nedir? 3. Havalimanını kullanan uçakların göçmen kuşlarla çarpışma riskinin 3-4 kat daha fazla olduğu iddiası doğru mudur? İddia doğru ise ilgili Bakanlık 3. Havalimanı projesinde uçuş güvenliği ile ilgili sorumluluğunu nasıl yerine getirdi?”

 

Cevabın verilip verilmediğini, verildi ise ne dendiğini bilemiyorum. Konu kuş göç yolları olunca bunu illa da bu işin uzmanına veya akademisyenine sormak gerekmiyor. Adı üstünde kuş göç yolları. Soruyu direkt olarak yöneltmeniz gereken kuşlar. Hocamızdan yine enteresan bir yaklaşım demiş olmalısınız. Öyle ya bu soruyu kuşa yöneltirseniz cevabı ancak kuş ötüşleri ile alabilirsiniz ve eğer öyle olursa da yazı hayli enteresan olacak demektir değil mi? Öyle ya gariplerin sesi ancak ötünce çıkıyor. Eh bize anlatacakları bir şey varsa onu da öterek anlatamayacaklarına göre.  Yine işin içine teknoloji giriyor elbette. Yine yabancı teknolojisi ile üretilen mini bir uydu takip sistemi işi hallediyor. Size yazmıştım kuş beyni başlığında işte o yazımda da adı geçen GPS Küresel Yer Sistemi bilgileri ile kuşların nereden nereye ne zaman gittikleri nereden geçtikleri belirleniyor. O yazımda Ayşe ve Sevim’den bahsetmiştim. Ayşe de Sevim de 2015 baharında Afrika’dan Avrupa’ya geldiler ve sonbaharında da döndüler. 2016 yolculukları da başladı ama 2012’den bu yana izlenen ve Avrupa, Afrika arasındaki binlerce kilometreyi dört defa kat etmiş olan Ayşe, 2016 baharında 9 Mart’ta Etiyopya’dan başladığı göçüne 11 Mart’ta Sudan’ın güneyinde maalesef son verdi. Sudan’ı geçemedi, avlandı telef oldu. Ama hemcinsleri o binlerce kilometre yolu yeniden kat etti. Ayşe maalesef bilinçsizce avlandı ama Ayşen’in çocukları o binlerce kilometre yolu kat etti ve Kuzey Avrupa’daki yuvalarına geri döndüler. 

 

Şimdi gelelim bu kuş sürülerinin nereden geçtiklerine?  Bakın göç yolu falan demiyorum. Çeşitli cinsten göç eden kuşların Afrika Avrupa arasında hangi yolları takip ettiklerinden bahsedeceğim.  

Aşağıdaki şekillerde 2014 ve 2015 bahar ve sonbahar döneminde ayrıca 2016 yılı bahar aylarında kuşların üzerindeki GPS cihazlarına göre kuşlarımızın izlediği yol. Neredeyse hepsi İstanbul’un üzerinden hem de yeni havalimanının üzerinden geçmekte. ÇED raporu kuşların en az iki sene süre ile ilenmesi gerekliliğini söylüyormuş.  Aman sakın araştırma yapacağız diye havalimanı inşaatını iki sene durdurun diye önerilerde bulunup herhangi bir gecikme falan yapmayın. Adamlar sizin için kuşları senelerdir izliyorlar ben geçmiş iki yılın kuzeye ve güneye olan göç yollarını hemen yan yana koyayım sizin de içiniz rahat olsun benim de eğer bakacak olur ise yetkililerin de.

 

Bizim için önemli olan bu yolun İstanbul üzerindeki izleri. Görün bakın ki tüm izler yeni havalimanı üzerinden ve/veya iniş veya kalkış rotası üzerinden geçmekte.

Eğer okuduğum yanlış değil ise sinyal kullanarak göç yolu değiştirilecekmiş. İyi de neden? Zavallı hayvancıkların günahı ne ola ki? Hâlbuki onlar bu yolu genetik olarak birbirlerine aktarmaktalar. Nasıl oluyor da her sene aynı yolu takip ediyorlar, o ufacık beyinleri bu kadar veriyi nasıl depoluyor, nasıl oluyor da binlerce kilometreyi hatasız kat edebiliyorlar.

 

Hâlbuki doğaya saygı göstermek ona rağmen değil onunla barışık yaşamak daha önemli değil mi? Kuş yollarının üzerine havalimanı yapıp kuşlar tehlike yaratıyor o nedenle göç yollarını değiştirelim diyeceğimize;

Kuşları teknoloji ile an be an izlemek mümkün; Bu temelden hareket ederek acaba şu şekilde davransak ne kaybederiz?

Biz doğaya hürmetimiz nedeni ile kuşlar havalimanı üzerinden geçerken uçuşları kontrollü yapacağız ve/veya belirli süreler için iptal edeceğiz;

Nasılsa bazı hava koşullarında uçuşları durduruyoruz biraz da doğaya saygıdan bazı uçuşları durduracağız veya geciktireceğiz ve doğaya rağmen değil doğa ile birlikte havalimanımızı kullanacağız şeklinde yaklaşım gösterseler ne kaybederler. 

Hatta biz daha da ileri gideceğiz ve THY’nın futbol veya basketbol takımlarına desteklerin yanı sıra doğayı izleyen bu NGO’lara da destek olacağız ve daha çok kuşun GPS ile izlenmesine de olanak tanıyacağız deseler, ne olur acaba?

 

Bence bir şey kaybetmeyecekleri gibi doğayı destekleyen havalimanı veya havayolu olarak çok daha saygın bir konuma gelmezler mi?

 

Ama artık günümüzde her türlü bilimsel veri ile her ne olursa olsun yetkililerin dikkatine bir şey sunarsanız hemen karşı taraf oluyorsunuz. Yeniliklere karşı birisi olarak topluma sunuluyorsunuz. Biz sadece ve sadece sesi soluğu çıkmayan doğayı dillendiren bilim insanlarıyız. Binlerce seneden bu yana genetik miras ile kullanılan bu yolların üzerine bir şeyler yaparken ederken doğaya rağmen değil onunla barışık yaşamaya yetkilileri davet ediyoruz.

Yok, her uyarımıza rağmen yine bizi dinlemediniz ve bizi yenilikçi düşmanı ilan ettiniz havalimanını yaptınız. Uçaklar inmeye kalkmaya başladı ve üzerinde GPS cihazı taşıyan bir kuşu uçak motoru emdi. 

Ne olur biliyor musunuz? 

Bilmesek daha iyi.

 

Kaynak: http://birdmap.5dvision.ee/en