Yaprak SAR’ MA

Konu : Gastronomi

Ülkemizin vazgeçilmez lezzetlerinden biridir yaprak sarma. Özellikle de misafir sofralarının tacıdır.

Ülkemizin vazgeçilmez lezzetlerinden biridir yaprak sarma. Özellikle de misafir sofralarının tacıdır. Tadı başkadır ama görüntüsü de iştah açıcı, cezbedicidir. Zahmetlidir de. Tek tek topla, haşla, tek tek ayır ve de tek tek doldur sar. Uzmanlık isteyen bir konudur neredeyse. Günümüzde tüfek icat oldu mertlik bozuldu misali yaprak sarma aletleri de çıktı ama yine de yaprakları tek tek yerleştirmek koşulu ile. 

İçini hazırlamak ise ayrı bir maharet konusu. Zeytinyağlısı etlisi ve daha bilemediğim nicesi. Tadını ayarını tutturabilmek bir mesele. Tüm bu uğraşılar tencerenin kaynaması suyunun ayarlanması dinlenmesi ve sonunda sofraları süslemesi ve afiyetle yemesi. Saatlerce emek ve bir anda tükenen koskoca tencere.

Ama yazının başında da dediğim gibi artık yaprak sarmayın. Yemeyin. Aman hocam bunca laf ettin allandırdın ballandırdın şimdi de yemeyin diyorsun bu ne iş dediniz değil mi? Evet doğru yazdım kelime oyunu falan yok. Sakın ola ki tazesini de tuzlanmış olan yaprakları da almayın, kullanmayın, yemeyin, yedirtmeyin.

Ne kadar sert ifadeler değil mi? Sanki yaprak sarması yapanlara bir kastim varmış sanki kızmışım birilerine de yazı yazıyormuşum gibi. Hayır hiç birisi değil.  Bu yazıdaki ana tema sizlerin de AB ülkelerinde yaşayan insanlar kadar yediğiniz içtiğinizin sizleri zehirlememesi hakkı olduğu içindir.

Öyle ya AB de yaşayan insanlar yaprak sarması yiyeceğim diye zehir (tarım ilacı/kanserojen) yemeyecek ama siz  bol bol yiyeceksiniz. 

Peki neden mi böyle diyorum. İşte belgesi. AB ye ihraç edilen mallarımız o ülke girişlerinde veya marketlerden alınan rastgele örneklemeler ile test edilir. İşte İsveç’e ihraç edilmek üzere gönderilen tuzlu yaprak salamurasında 11 ve 20 Şubat 2015 tarihlerinde bulunan ve bu nedenle ülke sınırlarından içeri sokulmayan yapraklardaki tarımsal ilaçların listesi. Her biri tarımsal ilaçlamalarda kullanılan kimyasallar, daha net bir anlatımla böcekleri öldüren zehirler. Bir örneği aşağıda paylaşmak istedim;

Chlorpyrifos (0.44 mg/kg - ppm), penconazole (0.063 mg/kg - ppm), iprodione (0.290 mg/kg - ppm), acetamiprid (0.016 mg/kg - ppm), tebuconazole (0.18 mg/kg - ppm), tetraconazole (0.052 mg/kg - ppm), esfenvalerate (0.12 mg/kg - ppm), indoxacarb (0.15 mg/kg - ppm), dimethomorph (0.06 mg/kg - ppm), difenoconazole (0.073 mg/kg - ppm), azoxystrobin (0.50 mg/kg - ppm), boscalid (0.5 mg/kg - ppm), kresoxim-methyl (0.05 mg/kg - ppm), pyraclostrobin (0.05 mg/kg - ppm), emamectin (0.016 mg/kg - ppm) and fluopyram (0.058 mg/kg - ppm) and unauthorised substances carbendazim (0.24 mg/kg - ppm), carbaryl (0.019 mg/kg - ppm) and fenbutatin oxide (5.4 mg/kg - ppm) in vine leaves in brine from Turkey

Gördüğünüz gibi yaprakların tuzlu suda bekletilmesi de çare değil, bu ilaçlar asma yaprağının gelişme safhasında kullanıldığı için yaprakta kalıyorlar ve yaprak kullanıldığında da size de ulaşıyorlar. Düşünün ki emziren bir annesiniz ve yaprak dolmaya bayılıyorsunuz. Çocuğunuza da daha ilk aylardan itibaren bu ilaçları aktarıyorsunuz. Değer mi?

Şimdi neden yaprak sarmayın dediğimi anladınız değil mi? İsviçrelinin canı  can da bizimki değil mi? Nasıl yetiştirildiğini bilmediğiniz asma yaprağına el atmayın, kullanmayın yemeyin, yedirtmeyin. Yemezseniz ölmezsiniz ama yerseniz bu zehirleri/kanserojen maddeleri karaciğerinizde depolamaya başlarsınız.

Bazı yerlerimiz vardır yaprak sarması meşhur olan. Oralara gidince illa yenecek bu sarmalar, veya alınacak eve getirilecek afiyetle zehirleneceğiz. Bence mutlaka kalıntı analiz raporu sorun, rapor güncel değilse  hele hele hiç yoksa yemeyin

Seçim size ait, benim önerim üretici bu konuda bilinçlenene kadar asla yemeyin. Asma yaprağı sarmayın.