BAĞLARDA BİTKİ BESİN MADDE NOKSANLIK BELİRTİLERİ

Yazar : Özen MERKEN
Konu : Tarım

Noksanlık belirtileri ilk önce yaşlı yapraklarda fark edilmekte olup sürgün büyümesi de yavaşlamakta, yapraklar küçük kalırken yaprak adedinde azalmalar saptanmaktadır.

Zir. Yük. Müh. Özen MERKEN

 Manisa Bağcılık Araştırma İstasyonu Müdürlüğü, ozen.merken@gthb.gov.tr

 

Bitkilerde Besin Madde Noksanlıklarına Neden Olan Ve En Sık Rastlanan Sebepler;

1.   Topraktaki besin maddelerinin belirlenen mutlak noksanlığı,

  1. 2. Alınabilirliği sınırlandıran toprak ve diğer ekolojik çevre faktörleri,
  2. 3. Fazla, yetersiz, orantısız, dengesiz gübreleme koşulları,
  3. 4. Gübrenin alınmasını ve kullanılmasını zorlaştıran bitkinin genetik özellikleri,

 

Bağlarımızda yaygın olarak görülen besin madde noksanlıkları:

 

Azot; Bitkide bulunan birçok önemli organik bileşiğin yapısında yer almakta olup proteinler, amino asitler, nükleik asitler, enzimler, klorofil, ATP, ADP gibi önemli organik bileşikler yapılarında azot bulundurmaktadır. Azot bitkilerdeki yeni hücrelerin oluşumu için en gerekli elementlerden biridir.

Azot noksanlığında yapraklarda görülen kloroz, yaprağın tümünün homojen olarak sararması şeklinde ortaya çıkmakta ve bu sararma ilk önce yaşlı yapraklarda görülmektedir (Fotoğraf 1).

Azot noksanlığı bitkinin özellikle vegetatif gelişmesini olumsuz yönde etkilerken asmanın özellikle yaprak ve gövde sistemi oldukça zayıf kalmaktadır.

 

Fosfor; Bu element asmanın çok önemli bir takım organik bileşiklerinin yapısında yer almaktadır. Bitkide enerji transferini sağlayan ATP de bu bileşiklerin en önemlilerinden biri olup fosfor elementi bitkinin genetik özelliklerini belirleyen DNA’nın oluşumu için en gerekli elementlerden birisidir.

Fosfor, bitkinin generatif organlarında diğer organlarına nazaran daha fazla miktarda bulunur. Fosfor noksanlığında en çok çiçek, meyve, tohum gibi generatif organlar zarar görmektedir.

Noksanlık belirtileri ilk önce yaşlı yapraklarda fark edilmekte olup sürgün büyümesi de  yavaşlamakta, yapraklar küçük kalırken yaprak adedinde azalmalar saptanmaktadır. Yaprak renginde ise çok ileri devredeki fosfor noksanlığında erguvanımsı kırmızı renk oluşmaktadır (Fotoğraf 2- 3). Salkımlardaki meyve tutum oranı azaldığı için verim de düşmektedir. Bitkinin kök gelişmesi yavaşlayacağından asmanın genel beslenmesinde de büyük problemler yaşanmaktadır. 

 

Potasyum; Bitkinin karbonhidrat metabolizmasındaki şekerlerin oluşumunda, protein sentezinde, bitkinin su tüketimini ayarlayan gözeneklerin açılıp kapanmasında, bitkinin stres şartlarına dayanıklılığının artmasında, hastalık ve zararlılara karşı dayanıklılık yanında hücre bölünmelerinde görev alan bir elementtir. Potasyum bitkilerde birçok kalite faktörünü etkileyen bir besin elementi olup noksanlığında bitkinin özelliğine göre değişmekle beraber ürünün kalitesinde bazı bozulmalara neden olmaktadır.

Noksanlık simptomları, genellikle diğer elementlerde olduğu gibi önce yaşlı yapraklarda görülmektedir. Noksanlık belirtileri önce yaprak kenarları ve uçlarında belirginleşmeye başlar. Yaprak kenarları önce sararır, daha sonra bu kısımlarda koyu kahverengiye dönüşür ve noksanlığın çok şiddetli safhalarında ise bu kısımlar siyaha dönüşerek dökülürler 

( Fotoğraf 4-5).

 

Magnezyum; Klorofilin merkez atomu olan magnezyum, fotosentezde oynadığı önemli rol nedeniyle hayatın devamlılığını sağlayan en önemli elementlerden birisidir. Magnezyum noksanlığında aniden klorofil miktarı düşerek fotosentez gerilemekte ve bunun doğal sonucu olarak da bitkide gelişme geriliği ve ürün kaybı oluşmaktadır.

Magnezyumdaki noksanlık belirtileri diğer elementlerde olduğu gibi yine öncelikli olarak yaşlı yapraklarda görülmektedir. Noksanlığın en tipik belirtisi yaşlı yaprakların damarları arasında görülen lokal sararmalar olup bu belirtiler yaprağın sapından itibaren önce damar aralarında renk açılması şeklinde görülmektedir (Fotoğraf 5-6). Yaprağın kenarlarından başlayan noksanlık belirtileri damarlara doğru ilerlerken yaprağın yeşil rengi, ileri safhalarda yerini kırmızımsı renge bırakmaktadır (Fotoğraf 7- 8).

 

Mikro besin elementlerinin önem itibari ile makro besin elementlerinden daha az öneme sahip olduğu şeklindeki görüşün yanlış olduğu günümüzde yapılan çalışmalar sonucu ortaya konmuştur. Özellikle fizyolojik açıdan mikro besin elementlerinin önemi, makro elementlerden daha az olmamakla birlikte hangi besin elementi olursa olsun, ortamda yeterince bulunamaması halinde, bitkinin normal yaşamını sürdürmesi ve hayat devresini tamamlaması mümkün görülmemektedir.

 

Demir; Bitkinin bünyesinde en çok bulunan mikro besin elementlerinden birisi olup bitkiye yeşil rengi veren klorofilin yapısında bulunmamasına rağmen, klorofilin oluşumunda rol oynamaktadır. Bitkinin birçok enzimatik reaksiyonlarında ve enerji metabolizmasında rol oynayan demir noksanlığının bağlarda ortaya çıkmasının birçok nedeni bulunmaktadır. Bunların başında toprakta fazla miktarda bulunan kireç, kirecin ayrışması sonucunda sulama suyu ve toprağa karışan bikarbonat (HCO3), pH değerinin yükselmesi, toprağın kötü havalanması, toprağın yetersiz organik madde içermesi yanında taban suyunun yüksekliği gibi nedenler sayılabilir. Genellikle topraklarda demir miktarları yeterli olmasına rağmen yukarıda sayılan nedenlerden dolayı demirin alınması engellenebilmektedir. Özellikle asmanın büyüme noktaları ve genç yapraklarında demir noksanlığı görülebilmektedir. 

Noksanlık belirtileri önce damar aralarında yeşil rengin azalması ve daha sonra sararması ile ortaya çıkarken yapraklar normale nazaran daha küçük ve ince yapıya sahip olmaktadır. Çok ileri aşamada ise damarlar da sararmaktadır (Fotoğraf 9-10-11). Demir noksanlığı kireçli topraklarda ve özellikle yağışı bol olan yıllarda daha çok görülürken neden olarak kirecin çözünmek sureti ile bol miktarda ortama kalsiyum (Ca)++ ve (HCO3)- anyonlarının yayılması gösterilmektedir.

 

Çinko; Asmanın bünyesinde demire oranla daha az bulunmasına rağmen ürün miktarı ve kalitesini en çok etkileyen mikro besin elementlerinden birisidir. Ülkemiz topraklarında bitki tarafından alınabilir formda çinko miktarının genellikle yetersiz düzeyde bulunması ve toprakta fazla kireçten dolayı pH değerinin yükselmesi, topraklarda gereğinden fazla miktarda fosforlu gübre kullanılması, çinko noksanlığının hemen hemen tüm bitkilerde ve bağlarda ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Topraklarda fazla miktarda kalsiyum, demir ve manganın bulunması yanında yetersiz organik madde varlığı da çinko noksanlığının ortaya çıkmasına neden olan diğer faktörlerdir. Çinko besin elementi bitki bünyesindeki biyokimyasal olayların bir kısmında katalizör görevi yaparken, karbonhidrat, protein ve yağ oluşumunda önemli rol üstlenmekte ayrıca demirde olduğu gibi klorofilin oluşumu ve nişasta sentezinde önemli işlev görmektedir.

Çinkonun noksanlık belirtileri öncelikle genç yapraklarda ortaya çıkmaktadır. Elementin noksanlığı sürgün ucundaki gözlerin (boğumların) birbirine yakınlaşması ve yaprakların küçülerek rozet şeklini almasına neden olmaktadır. Sürgün ucundaki genç yaprakların damar aralarında nokta şeklinde renk açılmaları (sarımsı-yeşil sarımsı beyaz) görülürken salkımlarda tane tutması azalmakta ayrıca salkımda küçük tanelerin (boncuklaşma) oluşmasına neden olmaktadır (Fotoğraf 12-13).

 

Mangan; Demir elementinin de desteği ile bitkide klorofil oluşumuna yardımcı olmaktadır. Genellikle klorofile sahip bütün yeşil bitki organları, yüksek düzeyde mangan içermektedir. Klorofilin yapısında yer almamakla beraber mangan noksanlığı görülen bitkilerde klorofil oluşumu azalmaktadır. Bu fonksiyonları dışında oluşan birçok enzimatik ve fizyolojik tepkimelerde mangan elementi katalizör olarak önemli görev yapmaktadır. Noksanlığı çoğu kez kireçli topraklarda yetiştirilen asmalarda görülmektedir.  Noksanlık simptomları magnezyum noksanlığına benzemekle birlikte magnezyum noksanlığında simptomlar öncelikle yaşlı yapraklarda,  mangan noksanlığında ise genç yapraklarda ortaya çıkmaktadır ( Fotoğraf 14). 

 

 

 

LİTERATÜR

 

AKÇALI, H.B., Atalay, İ.Z., Ziraat Fakültesi Menemen Uygulama Çiftliği Topraklarının Bazı Mikro Besin Elementleri Açısından Verimlilik Durumunun Saptanması Ege Üniv. Fen Bilimleri Enst. Toprak Anabilim Dalı Yüksek Lisans Tezi (1992).

ANONİM, İl Tarım Kırsal Kalkınma Master Planlarının Hazırlanmasına Destek Projesi Manisa Tarım Master Planı. Manisa Valiliği (2002).

ANONİM, 3. Ulusal Gübre Kongresi Tarım Sanayi Çevre Bildiri Kitabı Tokat (2004). 

ANONİM, Soil pH and Mineral Nutrition of Vitis vinifera Varieties. http://www.nysaes.cornell.edu/hort/faculty/pool/NYSite-Soils/minnutritionmainpage (2005).

ANONİM, http://www.toros.com.tr/turkce/ud_bag.asp

ATALAY, İ.Z., Anaç, D., Salihli Bağlarının Beslenme Durumunun Toprak ve Bitki Analizleri ile İncelenmesi. TÜBİTAK, Tarım ve Hay. Araş. Grubu Proje No : TOAG-659 (1991).

BAŞBUĞ, A., Atalay, İ.Z, Turgutlu Yöresi Bağlarının Beslenme Durumunun Toprak ve Bitki Analizleriyle İncelenmesi. Ege Üniv. Fen Bilimleri Enst. Toprak Anabilim Dalı Yüksek Lisans Tezi (1991).

KACAR, B., Katkat, V., Bitki Besleme . U. Ü. Güç. Vak. Yay. No:127-Vipaş Yayınları :3 (1998).

KACAR, B., Katkat, V., Gübreler ve Gübreleme Tekniği Güç. Vak. Yay. No:144-Vipaş Yayınları No :20 (1999).

KONUK, F., Çolakoğlu, H., Gediz Ovası Çekirdeksiz Üzüm Bağlarında Makro Besin Elementleri,Toprak-Bitki İlişkileri ve Bağların Beslenme Durumu. TÜBİTAK Türkiye 3. Bağcılık Sempozyumu Bildiri Özetleri Tarım ve Ormancılık Araştırma Grubu-53 (1988).

 GÜÇDEMİR, İ., H., Türkiye Gübre Ve Gübreleme Rehperi, Yayın No 231, Ankara 2006