Hayat Size Dijital Limon Verdiğinde Sanal Limonata Yapın

Ülkenin siyaset ve ekonomi gündemi, pek de iç açıcı olmaksızın ışık hızıyla değişirken, aynı hızda gelişmeler yaşanıyor.

Ülkenin siyaset ve ekonomi gündemi, pek de iç açıcı olmaksızın ışık hızıyla değişirken, aynı hızda gelişmeler yaşanıyor bilim ve teknoloji dünyasında, özellikle de Türkçe'ye “sanal” olarak çevirdiğimiz “virtual” alemde.

Adres bilgisini yazının sonunda verdiğim bir internet dergisinde (*) yer alan ve de “Apelasyon”la uzaktan yakından ilgisi olan, ilgi duyanların ilgisini çekebilecek bir makalede yazılanlardan, aklım erdiğince anladıklarımı paylaşacağım bu yazımda…

Malum, insanoğlu; “soru soran”, zekâ ve tecrübeleri ile araştıran, her vardığı sonuçtan elde ettikleriyle bir sonraki sorusunu oluşturabilen, bildiğimiz kadarıyla en gelişmiş bir yaşam formu.

Singapur Ulusal Üniversitesi'nden Nimesha Ranasinghe 'insanların sosyal medyada içeceklerin fotoğraflarını yayınlamakta olduğunu' belirterek, 'ya o içeceklerin tadını da yükleyebilselerdi, nasıl olurdu?' sorusunu, bilim ve teknoloji alemine taşımakla kalmamış, “Hedef bu!” demiş ve de ekibiyle birlikte bu yönde çalışmalar yaparak, çok önemli adımlar atmışlar.

Gelin bundan sonrasına birlikte bakalım…

Buradaki fikir, insanların internet üzerinden duyusal deneyimleri paylaşmalarına imkân yaratmaktır. 

Bir sensör ve elektrot sistemiyle, limonatanın temel rengini ve ekşiliğini bir bardak suya dijital olarak aktararak, limonata gibi görünmesini ve tadının olması, bir noktaya kadar sağlanabilmiş.

Ranasinghe ve ekibi, taptaze hazırlanmış bir bardak limonatanın rengini ve asitliğini yakalamak için bir RGB (**) renk sensörü ve bir pH sensörü kullanmış. Bu veriler, suyla dolu başka bir yerdeki özel bir bardağa gönderilmiş. Bardağın kenarına yerleştirilen bir elektrot, içen kişinin dilinin üzerindeki tat alma tomurcuklarını uygun dozda elektrik titreşimleriyle uyararak limonatanın ekşiliğinin yarattığı hissi vermiş. LED ışıklar da limonatanın rengini kopyalayarak, su dolu bardağa aktarmış.

Ekip, dijital verilerle yüklenmiş su dolu bardakların etkinliğini test etmek için, hangisinin hangisi olduğunu bilmeden 13 kişiye çeşitli gerçek ve sanal limonataları tattırmış. Limonatalar üç renkte hazırlanmış: sarı, yeşil ve buzlu beyaz. Gönüllülerden verilen bardaklardaki suyu içerken elektriksel uyarıların da devreye girebilmesi için dillerini bardağın kenarına yaslamaları istenmiş. Sonra da, kendilerine verilen her bir bardağın içeriğinin ne kadar ekşi göründüğüne ve sonra ne kadar ekşi olduğuna göre derecelendirmeleri istenmiş.

Bu deneylere katılanlar, genelde gerçek limonatanın sanal olanından daha ekşi olduğunu bildirmiş. Ancak, sanal buzlu beyaz limonatayı yalnızca rengine bağlı olarak, belki de LED'lerin parlaklığından dolayı ekşi olarak algılamışlar.

Elbette, dil üzerinde yaratılan uyarılar ve görüntü yeterli değil; gerçekçi bir 'tat' yaratmak ve/veya sanal ortamda tadın/lezzetin paylaşımı için, onlar kadar “koku” da çok önemli. Zaten çalışmaları başlatan ve bir noktaya kadar getiren ekip de bu konuda işlevler eklemeyi planlıyor deneylerine. "Koku, tat ve renge sahip tam bir sanal kokteyl üzerinde çalışıyoruz” diyor Ranasinghe.

O deli, cazip, ağız sulandıran içeceklerin/yiyeceklerin kalori yüklemeyen, sağlığımıza zarar vermeyen dijital/sanal versiyonları bana artık pek uzak görünmüyor.

Ne dersiniz?

Sağlık huzur başarı lezzet keyif diliyorum.

(*) New Scientist

(**) RGB (Red Green Blue): Beyaz ışık, renklerin tümüne sahip olduğuna göre, hiç ışık olmazsa elimizdeki tek şey karanlık ve siyahtır. Bu durumda belirli miktarlarda kırmızı, mavi ve yeşil ekleyerek istediğimiz rengi oluşturabiliriz. Bu üç rengin en yüksek yoğunlukta eşit karışımı ise beyazı oluşturur. RGB renk modelinde renkler bu üç ana rengin değişik oranlarda eklenmesiyle (additive colors) oluşur. RGB modeli insan gözünü taklit eden dijital ünitelerde (Tarayıcılar, Dijital Kameralar gibi) ve monitörlerde kullanılır.

Görseller:

Yazara aittir.