Yılanlar Tükürünce

Ne zaman arapsaçı toplasam ya da arapsaçlı bir yemek yapsam bu şarkı bir şekilde dilime dolanır Erkin Koray’ı anarım.

Çöz beni arapsaçı, çivi çiviyi söker nedir bunun ilacı…” 

Bu şarkı ne güzeldir. Ne zaman arapsaçı toplasam ya da arapsaçlı bir yemek yapsam bu şarkı bir şekilde dilime dolanır Erkin Koray’ı anarım. 

Arap saçına döndüm
Çöz beni arapsaçı
Çivi çiviyi söker
Budur bunun ilacı

Yaşamlarımızın her yanıyla değiştiği 2020 covit 19 sürecinde her birimiz bir mevsim alacaklı gibiyiz yaşamdan! Kış bitmeden yaz geldi. Ve şehir insanlarının çoğu baharın uyanışını evleri ve maskeleri arkasından uzaktan izlemek zorunda kaldı. Köy ve kasabalarda yaşayanlar şanslıydı zira bahçe, tarla ve açık alanları kullanabilme imkânları vardı. Ben de kendimi o şanslı güruhun içinde sayabilirim, uzun yıllar oldu büyük şehri terk edeli. Kırsalda zaman farklı akıyor, tıpkı kıvrımlı bir derenin incecikten salınması gibi ağır ve sükûnet dolu... 

Ülke geneline konmuş olan yasakların gevşemiş halini yaşarız biz kırsalda. Akasya çiçeklerini görmeden diğer bir ağacın çiçekleriyle avunmayız. İğde çiçeklerinin kokusunu daha ağacı görmeden hissederiz, hangi zaman hangi çiçek ve ot “beni bulun” dediyse çıkarız aramaya ve nerede boy verdiklerini bildiğimizden elimizle koyduğumuz gibi buluveririz. 

Zamanının çok kısa sürdüğü bazı otlara yetişememek gibi sıradan kaygılarımız vardır! Ya yağmur yağmıştır, ya önemli başka işlerimiz çıkmıştır bir türlü elimiz erip o otu çiçeği toplamaya veya satın almaya çıkamamışızdır evden. İşte böyle zamanlardaki telaşımız evlere şenliktir. Ah kartlaştılar, ah sarardılar diye dövünüp türlü ah vahlar çekeriz. 

Bu yılki ah vah ettiğim otların başında arapsaçı geliyor. Nedense arapsaçını pazardan satın almayı kendime yediremiyorum, illa ellerimle toplayacağım. Geçen gün kırlara çıkıp şöyle bir bakındım, bizlerin evlerde olduğumuz üç dört günlük korona yasaklarında epeyce boylanıp kartlaşmışlar. Arapsaçının körpeciklerini anlamanın yolu, toplarken orta ve dip kısımlarındaki açık yeşil olan kısımlarına dikkat etmektir. Dış kısmında kalan sert ve koyu yeşil iğne yapraklar karttır, bilenler kullanmazlar. 

Mayıs sonu, Haziran girişiyle yılanlar uyanıp otların arasında gezinirler. Foçalılar, "sıra" dedikleri arapsaçını yılanlar uyanınca toplayıp yemezler. Yılanlar kırlarda gezinmeye başlayınca etraflarına beyaz köpük gibi yapışkan bir salgı saçarlar. Bu salgıya yılan tükürüğü diyen Foçalılar, “arapsaçına yılan tükürmüş artık toplanmaz” derler. 

Ben bu tükürük işine pek aldırmıyorum, fakat koyu yeşil kısmını hiç toplamam, sadece dala yakın orta kısmındaki açık yeşil filiz gibi kısmını toplarım. Tabi körpe kısmıyla yemek yapabilmek için epeyce bir alanda dolaşmak gerekir.  

Tükürmek deyince lamalar tükürür, ayılar tükürür diye bilirdik, bir de yılanlar tükürürmüş bundan haberiniz var mıydı? Ha bir de bazı insanlar tükürür, covit 19 bulaştırmak isteyen insansılar!  Onu da unutmayacağız, bu pandemi sürecinde bunu da yaşadık gördük… Hepsi geldi geçti demek istiyoruz ama süreç uzun, bundan böyle en yoğun korunmayla çok dikkatli yaşayacağız. Görünen tablo bu... 

En iyisi ağzımız oynasın hadi yemek yiyelim!  

 

Favorim olan keskin lezzetli bir tarifim var. 

Soğan cücüğü (soğan zibeği-sübeği), semizotu, arapsaçı ile yapılan çok kolay bir yemek. 

Yarım demet kadar boru şeklindeki soğan cücükleri ince ince kıyılır, zeytinyağında bir tane doğranmış kırmızıbiber (kaypa) ile biraz kavrulur. Diğer tarafta yıkanıp kıyılmış bir tutam (demet) arapsaçı, doğranmış bir demet semizotu da ilave edilir. Yeterince tatlı toz kırmızıbiber, iki diş ezilmiş sarımsak, yarım limonun suyu ve tuz ile son dokunuşları yapılıp 20 dakika orta hararetli ateşte kavurur gibi pişirilir. (Semizotu kendi su saldığı için ayrıca su konmaz.) Ilınması beklenir, yoğurtla yenir. Meze olarak baş tacıdır benden söylemesi! 

Arapsaçı, her girdiği ortamı kendine benzeten haylaz zıpır çocuklar gibidir, et ile pişirirseniz eti dönüşüme uğratır, sebzelisi ona keza, zaten karışık ot yemeklerinde ayarı fazla kaçırırsanız bildiğiniz baskın bir arapsaçı yemeği olur kaçarı yok. Keskin aromasından tanınır, bildiğimiz rezene tohumu ve anason kokusundan... 


İlave bilgi: 

ArapsaçıMaydanozgiller (Apiaceae) familyasından kokulu otsu bitkidir. 

Foeniculi fructus /meyve(tohum) Foeniculum, Finocchio, Fencel, İrziyan, Raziyane, Rezdane, Mayana, Maraton (Maratuwo) Malatır diye uzayan nice yerel ismi vardır. Kültür olarak yetiştirilen rezene kökü (finokyo) ile karıştırılsa da, yabani arapsaçı ile rezene kökü aynı aynı soydandır.