Üzüm Kokan Ada: Bozcaada

Yazar : Emre BAŞARAN
Konu : Turizm

Kendine has üzüm bağları, gerekse de pırıl pırıl plajları ile yaz aylarının cennet tatil beldelerindendir Bozcaada.

Tanrı; insanlar uzun ömürlü olsunlar diye Bozcaada'yı yaratmış...” demiş Heredot. Ne güzel ve ne doğru söylemiş tarihin babası büyük üstat. Cidden de gerek sağlık dolu havası, gerek buram buram tarih ve dinginlik kokan sokakları, gerek kendine has üzüm bağları, gerekse de pırıl pırıl plajları ile yaz aylarının cennet tatil beldelerindendir Bozcaada. 

Bozcaada, Ege Denizinin kuzeyinde, Çanakkale iline bağlı Türkiye’nin üçüncü büyük adasıdır. Deniz seviyesinden yüksekliği ortalama olarak 20 metre civarında olmak ile birlikte en yüksek nokta 192 metre ile Göztepe’dir. Adanın doğal bitki örtüsü maki ve çalılıktır. Adanın rüzgâr alan kesimleri daha çorak iken, iç kesimlerde ormanlık alanlar oluşmaktadır. Bitki örtüsünün en önemli kısmını, adanın 1/3’ü alana sahip bağlar oluşturmaktadır. Adada Akdeniz iklimi hüküm sürmektedir. Ancak bir yandan da boğazın çıkışında yer alması sebebiyle oluşan kuzey rüzgârları üzüm yetiştirilmesi için çok uygun bir mikro klima oluşmasını sağlamaktadır.  Yıllın yaklaşık 110 günü açık geçmektedir. Yıllık ortalama sıcaklık 15,7 derece, ortalama nispi nem ise rüzgârlardan dolayı hissedilmemesi rağmen 70% dir. Adanın nüfusu yaklaşık 2.500 olmasına rağmen, yaz aylarında 8.000-10.000’lere kadar çıkmaktadır. Adaya ulaşım Çanakkale’den feribot ve deniz otobüsleri kolaylıkla ile sağlanmaktadır. 

Adanın tarihi Milattan önce 3.000-2.000 yıllarına kadar dayanmaktadır. Bozcaada, stratejik konumundan dolayı çağlar boyunca, Pelasg'lar, Fenikeliler, Atinalılar, Yunanlılar, Persler, Bizanslar, Cenevizler ve Venedikliler gibi birçok devletin istilasına uğramıştır. Ancak en sonunda 1455 yılında Osmanlı tarafından Venedik’lilerden alınmış ve Osmanlı’nın Ege Denizi’ndeki ilk adası olmuştur. Osmanlı yönetiminde geçen uzun bir dönemden sonra, Balkan Savaşları sırasında 1912’de Yunanistan tarafından işgal edilen ada, Çanakkale Savaşı'nda İngiliz ve Fransız kuvvetleri tarafından lojistik destek için kullanıldı. Ada  1923'te imzalanan Lozan Antlaşması ile Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisine dahil olmuştur.

Ada merkezinde genel olarak her yere yürüyerek ulaşım mümkün. Ama yine de minibüs ve otobüs ile ulaşım da mümkündür. Bunun yanında daha rahat dolaşım için bisiklet, motosiklet veya araba kiralama imkânı bulunuyor. Ancak unutmayın ki özellikle yaz aylarında Türk ve Rum mahalleleri ara sokakları trafiğe kapanmakta ve araç kullanımına engel olmaktadır. Ada merkezi buram buram nostalji kokuyor adeta. Havası, suyu, ambiyansıyla tam bir huzur mekânı adeta. Eskiden kasabanın ortasından geçen bir dere bölgeyi Türk ve Rum Mahallesi olarak ikiye ayırmış. Bu sayede iki mimariyi de rahatlıkla görebiliyorsunuz. Yalnız şunu kabul etmek lazım ki Rum tarafı biraz daha turistik ve ilgi çekici duruyor. 

Adaya ilk yaklaşırken tarihi Bozcaada Kalesi dikkatinizi çekecek. Yüzyıllar boyunca bir sürü farklı devletin istilasından bir nebze korunmak amacıyla kale çok büyük inşa edilmiş. Kalenin tam olarak ne zaman yapıldığı bilinmese de kökeninin Fenikelilere kadar uzandığına inanılıyor. Daha sonraları neredeyse yeniden yapılmayı andıracak onarımlar görmüş. Kalenin içerisinde 1996 yılında halkın desteğiyle etnografya sergisi ve açık hava sergisi bulunmaktadır. Bozcaada’ya gelipte bu tarihi kaleyi ziyaret etmeden dönmemenizi tavsiye ederim. 

Adanın belki de en popüler yerlerinden biri de rüzgar güllerinin bulunduğu batı ucudur. Gündüz adeta boş olan alan, günbatımı esnasında yerini etrafında hiçbir ışık kaynağı olmayan, yabani kekik kokularının ve insanı adeta okşayan rüzgarın bulunduğu, Güneşin Ege Denizinin üzerinden batışına tanık olmayan isteyen insanlarla dolup taşıyor. Rüzgar tribünleri seçilirken en sessiz çalışan ve estetik olarak daha güzel olması için konik silindir kuleler kullanılmış. Hatta yine görsellikten ödün vermeme adına üretilen elektrik yer altı kabloları ile iletiliyor. Bu 17 rüzgar gülü sayesinde, sırf adanın enerji ihtiyacı karşılanmıyor ayrıca Ezine ve çevre ilçelerin ihtiyacını karşılıyor. 2000 yılında üretilen bu santral sayesinde, aynı enerjiyi üretecek kömür santraline nazaran yaklaşık 1.400.000 ağaçlık oksijen tasarrufu yapılıyor. Yani kısacası adanın bu bölümü çok büyük bir orman yaşatıyor bünyesinde.

Ve tabi ki şarap. Adanın şarap ve bağcılık kültürü çok eskilere dayanmaktadır. 17. yüzyılda Evliya Çelebinin Seyahatnamesinde Bozcaada şarapçılığı övülmüş ve  paraların üzerindeki üzüm formlarından bahsedilmiştir. Ayrıca Homeros’un İlyada’sında da  Bozcaada şarapçılığından bahsedilmiştir. Adanın yaklaşık üçte birlik kısmını(tarım alanlarının 80% nini) bağ alanı oluşturmaktadır. Gerek adanın andezit ağırlıklı, kumlu, killi, taşlı toprağı gerekse de iklim yapısı ve kuzeyden gelen hakim rüzgarlar adayı bağcılık için adeta biçilmiş kaftan haline getirmektedir. Adada başta ünlü çavuş üzümü, Vasilaki,  Kuntra ve Karalahna’nın yanı sıra son yıllarda Cabernet Sauvignon, Merlot, Syrah, Chardonnay, Gamay gibi daha popüler şaraplık üzüm üretimlerinin de olduğu görülmektedir. Şuanda adada yaklaşık olarak 4000 ton şaraplık üzüm üretilmektedir. Adanın şarap ile olan bu köklü bağı tabi ki birde bağbozumu şenliği ile kutlanmaktadır. Bozcaada Belediyesi tarafında tertiplenen festival her sene Eylülün ilk haftası 2 gün süre ile sürdürülmekte. Bu kapsamda ziyaretçiler bağ işçileriyle birlikte traktörlere binilip bağlara gidiliyor.  Toplanan üzümler, eski günlerde olduğu gibi eşek sırtında, at arabasıyla, traktör ve pırpırla, canlı müzik eşliğinde tören alanına taşınıyorlar. Ancak maalesef 8 yıldır sürdürülen bu güzel gelenek yeni alkol yasası kapsamında 2013 yılından itibaren durdurulmuş bulunuyor.  Umalım ki bu güzel gelenek en yakın zamanda devam eder de hem ada halkı hem de biz bu neşeli ortamı tekrar tatmaya fırsat buluruz. 

Son olarak, eğer tarih ve şarap dolu bir kaçamak yapmak istiyorsanız, bu huzur ve dinginlik dolu, adeta Heredot’un da söylediği gibi insanın ömrünü uzatacak bu güzel ada sizin için cidden en doğru yerlerin başında yer alıyor. Sağlıkla ziyaret etmeniz dileğiyle.

 

 

Emre BAŞARAN

Referanslar

http://www.bozcaadarehberi.com/

http://tr.wikipedia.org/wiki/Bozcaada

http://www.bozcaada.gov.tr/