İyi Niyetli Taze Girişimcilere Tavsiyeler

Konu :

Türkiye’de 125 milyonun üzerinde meyve veren zeytin ağacı var.

- Yeter artık bu metropolde yaşadığımız kaos !

- Usandım plaza hayatından !

- Ege’ye kaçmak gerek !

- Zeytinyağı, yükselen bir trend. İyi para var bu işte !

Vesaire, vesaire …

 

Sayıları yüzleri geçti, bu sözleri söyleyip,

söylemekle de kalmayıp, 

işi birkaç adım birden ileri götüren,

kendisini Ege’nin kollarına atan,

atmakla da kalmayıp, 

beyaz yakalı olarak çalışıp biriktirdiğini

zeytin bahçesine yatıran, yeni “butikçi”lerin sayısı …

Kendimden biliyorum …

 

Bir taraftan da, Nazım’ın;

“… yetmişinde bile, mesala, zeytin dikeceksin …”

gazına gelip, çok kişi gömdü parasını,

“doğayla ortak” iş yapmak için …

 

Para, yatırım, iş söz konususu olunca,

biraz rakamlara bakalım:

 

Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi’nin (UZZK)

2018 için hazırladığı rekolte raporunda,

ülkemizde ağaç sayılarına, ve de

bu ağaçların verimlilik düzeylerini gösteren

bir tablo yayınlandı. (UZZK – 26 Eylül 2018)

 

Bu rapora göre;

 

Türkiye’de 125 milyonun üzerinde

meyve veren zeytin ağacı var.

Balıkesir’den Muğla’ya, Ege illerimizde,

90 milyonun üzerinde, meyve veren ağaç sayısı.

 

Ağaçların meyve (dane) ortalaması,

“iyimser” bir hesaplamayla; 10 kg / ağaç.

 

Bugün, Ege’de zeytinlik dönüm fiyatları

ortalamasını almak çok zor olsa da,

50bin TL olarak, bir tahminde bulunabiliriz.

Bir dönüme, arazini yapısına göre, 25-40 ağaç dikilebilir.

 

Ülkemizde, kayıtlı 1.200’e yakın 

sıkım tesisi (zeytinyağı fabrikası) var.

Bir “butik” sıkım tesisinin maliyeti 200bin Avrolardan başlıyor.

 

Hadi diyelim, bütün bunlar için maddi imkanlar var.

 

Bizde bir söz vardır:

Bahçede izi olmayanın, hasatta sözü olmaz.

 

Hem benim için, hem de sektör için 

çok değerli Mücahit Kıvrak hocamızın dediği gibi;

 

“Kötü zeytinyağı yoktur,

kötü yola düşmüş zeytin vardır.”

 

Yani; 7 / 24 ve de tüm yıl, bahçede olacaksın,

gözün gibi bakacaksın bahçene, tek tek her bir ağacına.

 

Yine, UZZK’nın raporuna göre;

1 kg zeytin için üretici maliyeti; 2,50 TL – 3,50 TL aralığında.

 

Büyük ortak “doğa”nın da kaprisini hesaba katmak gerekir.

 

Hadi diyelim ki; her şey yolunda gitti.

 

Bir kilo “butik” zeytinyağı; 7-10 kg zeytinden elde edilir.

Sıkım maliyeti yüzde 10-15 civarıdır.

 

Şişe / teneke ambalaj seçimi ve maliyeti, ek bir kalem.

 

Doğru şartlar altında saklama koşulları ve maliyeti çok önemli.

 

Hadi diyelim ki; bunları da hallettik,

ve de en en en önemli meseleye geldik: Pazarlama ve Satış !

 

Kaça satacaksın?

Satabilecek misin?

Var mı, hazır mı müşteri?

O paraları verecek müşteriye nasıl ulaşacaksın?

 

200bin ton zeytinyağı üretimimiz var.

Sızma zeytinyağının, toplam üretime oranı;

yaklaşık yüzde 10’dur.

Butik zeytinyağının, sızma zeytinyağına oranını da

yaklaşık yüzde 10 olarak alacak olursak,

pastanın ebadı 2bin ton diyebiliriz.

 

Bu pastadan pay alabilmek için,

hem nakit, hem vakit, hem sabır, hem dayanma gücü,

gerek şart.

 

Yıllık zeytinyağı tüketim ortalaması,

kişi başına 2 litreyi geçmeyen bir Türkiye var.

 

İspanya, İtalya, Yunanistan’ı dışarıda bırakırsak,

dünya ortalaması da çok farklı değil.

 

Değerli “iyi niyetli taze girişimciler”;

bunca rakam, bunca veri, sektörün özetinin özeti bile değil.

Sadece bir fikir versin istedim.

 

Alt toplamda tek bir tavsiyem var:

 

“Bilgi sahibi olmayan, fikir sahibi olamaz.”

 

Öncelikle kendinize yatırım yapın,

ne nedir, ne değildir, öğrenin.

Okulu var, okuluna gidin.

Hocaları var, hocalarından eğitimler alın.

Binlerce bahçe var, sıkım tesisi var,

ziyaret edin, üreticilerle birebir görüşün.

Bilgi sahibi olun.

 

Sağlık huzur lezzet bilgi keyif diliyorum.

 

 

Not:

 

Bu yazı, ilki; 

‘Apelasyon – Mart 2019 – Sayı: 64’da yayınlanan

“Zeytinyağından Para Kazanmak İstiyorsan,

Zeytinyağı Satmayacaksın!” ile başlayan dizinin sonuncusudur.

 

 

 

Kaynak: 

 

UZZK - 2018-2019 Üretim Sezonu

Sofralık Zeytin ve Zeytinyağı Rekoltesi

Ulusal Resmi Tespit Heyeti Raporu.